Bu
yaz hafta sonlarını Schengen vizesi isteyen yakın yerlerde geçirmek için mayıs başı Yunanistan
konsolosluğundan Schengen vizesi aldım. Hazır vizeyi almışken de ilk geziyi
Bulgaristan’a yapmaya karar verdim. Benim gibi Schengen alan diğer arkadaşlarla
bir gün konuşurken bir baktık 28-29 Haziran’a denk gelen hafta sonu için bir
Varna gezisi organize edivermişiz :D
Cuma
akşamı 75 TL’ye Metro turizm’den almış olduğumuz biletimiz ile Varna’ya yola
koyulduk. Akşam 19:30’da otogardan bindik ve sabah 05:30 civarı Varna
merkezdeydik.
Türkiye
kara sınırından çıkarken pasaport ve vize işlemlerinizi halletmek için
otobüsten indik ve TR’den çıkışı yaptık sonrasında otobüse tekrar bindik ve
Bulgaristan sınırına geldik. Burada otobüsten inmeden iri yarı bir Bulgar sınır
polisi otobüse gelip pasaportlarımızı topladı. Bizi otobüsten indirmeden
işlemlerimizi yaptılar ve pasaportları tekrar getirdiler. Böylece sınırı geçmiş
ve Bulgaristan’a giriş yapmış olduk. Bu işlemler 1-1,5 saat arasında bir sürede
yapılıyor. Ayrıca sınır akşamları çok soğuk oluyor bilginize!
Önümde
oturan teyze koltuğu ilk dakikadan beri yatar pozisyona getirdiği için yolculuk
bana tam bir eziyet oldu :D Sağ olsun yol arkadaşlarımın (Gökhan, Ender ve Serhat) muhabbetleri iyiydi de zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
İstanbul Otogar
Tarihe
baktığımızda Bulgar'lar sırası ile Roma, Bizans, sonrasında Osmanlı hâkimiyetinde
yaşamışlar. 1. Dünya savaşına aynı safta katıldığımız komşularımız, Sovyet
etkisi ve bağımsızlık hayali ile nüfusun yarısından fazlası Türk olmasına
rağmen 1908'de bağımsızlığını ilan ediyor. 2007'den beri de Avrupa Birliği
üyesi bir ülke durumumda.
(Not: Schengen vizesi ya da Bulgaristan vizesi alarak Bulgaristan sınırlarına
giriş yapabilirsiniz.)
Saat
05:30’da Varna’ya geldik. Varna’da isterseniz son durak olan otogarda
isterseniz Katedralin olduğu şehir merkezinde inebilirsiniz. Biz Katedralin
orada indik. Yanımızda Bulgaristan parası leva olmadığı ve döviz değişim
yapan bürolar henüz açılmadığı için biraz gezinerek zaman geçirmeye karar
verdik. Preslav caddesinden aşağı doğru ara sokaklardan inerek sahile paralel
uzanan Primorski Park’a geldik. Biraz sahilde yürüdük ve erken saatlerde şehri
keşfettik fakat bir süre sonra uykusuzluk ve açlığımız başımıza vurunca bankamatiklerden
bir miktar leva çekip kahvaltı etmeye karar verdik. Slivnitza caddesi üzerindeki
bir bankamatikten para çektikten sonra yine bu bölgede bulunan Cherno More Casino Otel’in
en üst katında açık büfe kahvaltı yaptık. Uykusuzluğun ve sabah mahmurluğunu
bol kahve ve çay içerek attıktan sonra kalacağımız hostelimize sırt
çantalarımızı bırakmak için yola çıktık. Yo-Ho hostel tam sırtçantalı gezginler
için tasarlanmış sevimli ve merkezi yerde bulunan bir hostel. Geceliği
paylaşımlı odada kişi başı 11 euro. Hostelde 1-2 saat dinlendikten sonra vurduk
kendimizi yollara. (1 Euro=1.96 Leva).
(Bu arada Avrupa birliğine 2007'de girmelerine rağmen hala Euro kullanmıyorlar, bilginize!)
Varna şehir merkezi haritası
(Bu arada Avrupa birliğine 2007'de girmelerine rağmen hala Euro kullanmıyorlar, bilginize!)
İlk
gün hem biraz yorgun olduğumuz hem de keyif yapmak istediğimiz için şehir
sokaklarını gezmeyi tercih ettik. Hristo botev caddesi üzerinde bir Turist Info
Center bulunmaktadır. Buradan edineceğinizi bir harita ile şehri rahatlıkla
gezebilirsiniz. Hristo Botev, Preslav, Knyaz Boris, Maria-Luiza, Slivnitza,
Primorski caddeleri mutlaka görülmesi gereken caddelerden bir kaçıdır. Biz de
bu caddelerden ve bunları kesen sokak aralarından geçerek şehrin önemli
yerlerini görmüş olduk. Sonrasında da sahile paralel olan Primorski caddesinden
ilerleyerek limana ulaştık.
Hristo botev caddesi
Drama Theatre
Sokak aralarındaki heykeller
Primorski parktan sahile iniş
Ihlamur ağaçları
Sahil kenarındaki mekanlardan biri
Bulgar balıkçılar
Sahilden Varna'ya bakış
Varna plajları
Sahilde vakit geçirilebilecek mekanlar
Primorski Park
Varna'da ilk kahvaltımız-Cherno More Casino Otel Roof Restoran
Cherno More Casino Otel'den Varna manzarası
Varna sahil'deki güzel heykeller
Limana geldiğinizde Mr. Baba isimli bir gemi göreceksiniz. Şimdilerde restoran olarak kullanılan bu gemi limanın başlangıcına renk katıyor.
Mr. Baba
Limandan plaj manzarası
Sonra tekrar ana caddeye çıktık ve saat kulesinin bulunduğu tren istasyonuna vardık.
Varna tren garı
Varna sokak araları
Varna belediye binası
Bulgar biraları
Biraz
buralarda dolaştıktan sonra ara sokaklardan Vladislav Varnenchik caddesinden
otobüse binip “Golden Sand” olarak bulunan Varna’ya 45 dk uzaklıkta bulunan
tatil cennetine gittik. Kişi başı 3 leva ödeyerek, güzel manzara eşliğinde 409
numaralı otobüs sizi Golden Sand’e götürecektir. Güne erken başladığımız için
saat hala öğle saatlerini biraz geçmişti. Öğleden sonrasını burada kokteyl
içerek geçirdik ve güzel bir yemek için merkeze dönmeye karar verdik. Fakat
sonrasında ünlü Bulgar içkilerini almak ve günün sıcağını biraz atlatmak için
otogarın yakınındaki çakma Google logolu Grand Mall alışveriş merkezine gidecek
şekilde planımızı değişirdik. 20 leva karşılığında bir taksiye atlayarak
alışveriş merkezine vardık. Biraz vakit geçirip susuzluğumuzu giderdikten sonra
tekrar merkeze inip ucuzluğu ve lezzeti karşısında hayrete düştüğümüz bir
pizzacıya oturduk ve karnımızı doyurduk. 6 leva karşılığında koskocaman bir
pizzayı mideye indirdik. Düşünün 1,5 dilimi doymanıza yetecek büyüklükte 8
dilimden oluşan bir pizzaaa!!!!!
Varna'daki pizzaları mutlaka deneyin (Pizza yemek için sabırsızlanan gezginler :))
Biraz
yorgun ama tıka basa tok olarak Varna’daki ilk günümüzü bitirmiş olduk. Tabi ki
gece eğlencesini sevenler için de Varna’da birçok seçenek bulunmakta. Sahil
şeridindeki sayısız disko ve barlara takılarak eğlencenin dibine vurabilir ya
da bir şişe şarabınızı alarak kumsalda vakit geçirebilirsiniz.
Varna'da turistleri cezbeden restoran sunumları :D
İkinci
günü de tarihi yerleri, eski şehir merkezini ve doğal parkları gezmeye ayırdık.
Sabahtan bir Fransız restoranı olan “Europe Bistro”’da kahvaltımızı ettikten
sonra Roma hamamları, Etnografya müzesi, Varna Tarih müzesi, Deniz Müzesi, Katedral,
Arkeoloji müzesini gezdik.
Denizcilik müzesi
Roma
hamamları 2 ayrı bölgede bulunmaktadır. Birincisi M.S 2 ve3. yy’lardan kalma
diğeri ise M.S 4ve 5. yy’lardan kalma tarihi Roma Hamamları.
M.S 2 ve3. yy’lardan kalma Roma hamamları
M.S 4 ve 5. yy’lardan kalma Roma hamamları
Roma hamamları'nın arka tarafındaki kilise
Varna
tarih müzesi 3 katlı bir yapı. Dışı sarmaşıklarla kaplı bu binada Varna
tarihine dair bilgi edinebilirsiniz. Müzeye girişte görevliden İngilizce
açıklama olan bir doküman istemeyi unutmayın.
Varna tarih müzesi
Sokak aralarındaki sevimli kafeler
Restore olmayı bekleyen güzel Varna binaları
Etnografya müzesi ise, Varna yaşam tarihi
hakkında fikir edinebileceğiniz ve müzenin bahçesinde erik yiyebileceğiniz çok
sevimli bir müze. İçini görmek istemiyorsanız binanın dışını mutlaka görün
derim.
Etnografya müzesi
Bu
arada yukarıda bahsettiğim müzelerin hepsi için giriş ücreti tam 4 leva, öğrenci
2 leva!
Katedral
Katedralin
bulunduğu caddenin devamında ise parkın içinde Arkeoloji müzesi bulunuyor. Hem
yapı itibari ile hem de barındırdığı dönemsel eserler açısından önemli bir yere
sahip olan bu müze gezmeye kesinlikle değer bir tarihi yapıdır.
Buranın
giriş ücreti tam 10 leva, öğrenci 3 leva. Burayı gezdikten sonra önündeki
parkta oturup dinlenmeyi ihmal etmeyin.
Biz
tarih turumuzu bitirdikten sonra sahil boyunca uzanan parkı gezmeyi tercih
ettik böylece hem öğleden sonranın sıcağından biraz kaçmış hem de yemyeşil parklarda
serin vakit geçirmiş olduk. Primorski parkının orta hızda yürüyerek baştan
sonra 2-3 saatte gezebilirsiniz. Sonrasında tekrar sahile inip, sahil
kenarındaki restoranlarda açlığınızı ve susuzluğunuzu giderebilirsiniz.
Primorski parkın içindeki heykel
Primorski parkta halk spor yapıyor
Primorski parktaki motosiklet mezarlığı :D
Biz
de parkta iyice yorulduktan sonra Krişmata isimli deniz ürünleri ve ev yapımı
şarabıyla ünlü mekâna oturduk ve akşam üzeri keyfi yaptık. 21:30’da dönüş otobüsümüz
olduğundan yemek keyfini çok uzatmadan merkeze doğru geçip, çay kahve içtik ve
otogarın yolunu tuttuk.
Krişmata'nın zengin menüsü
Belçika usulü midye
Böylece
2 günde dopdolu bir Varna gezisi yapmış olduk. Vizesi olan ve hafta sonunu
yakın bir yerlerde geçirmeyi düşünen herkese Varna gezisi tavsiyemdir.
-Ekonomi
oldukça kötü, maaşlar ve alım gücü düşük
-Genç
nüfus çok fazla
-Kadınlar
çok bakımlı ve güzel (Zaten ırk güzel :p)
-Erkeklere küçük bir uyarı: Eşinizle veya kız arkadaşınızla gidiyorsanız bir kere daha düşünün aksi taktirde dönüş yolunda yalnız olabilirsiniz!
-Erkeklere küçük bir uyarı: Eşinizle veya kız arkadaşınızla gidiyorsanız bir kere daha düşünün aksi taktirde dönüş yolunda yalnız olabilirsiniz!
-Şehir
çok düzenli ve temiz olmasa da Avrupa standartlarını çok yakın zamanda
yakalayacağını hissettiriyor çünkü alt yapılar ve şehir gelişimi planlı
ilerlemekte
-Varna
gerçekten yemyeşil, henüz turizm saçmalığı altında deniz kenarları mahvedilip
otel yapılmamış
-Yiyecek
ve içecekler Türkiye’nin turistik bir yeri ile kıyaslandığında neredeyse 3’te
biri fiyatında
-Dondurmaları
çok güzel mutlaka deneyin :D
-Bulgar birası denemeden dönmeyin
-Varna bu kadar değil tabi ki, yukarıda bahsettiklerim 2 günde dolu dolu yapılacaklardan bir kaçı. İsteğe göre plan şekillendirilip Burgaz şehrine de uğranabilir.
-Bulgar birası denemeden dönmeyin
-Varna bu kadar değil tabi ki, yukarıda bahsettiklerim 2 günde dolu dolu yapılacaklardan bir kaçı. İsteğe göre plan şekillendirilip Burgaz şehrine de uğranabilir.
Gezi
bütçesi hakkında da bilgi vereyim: Yeme, içme, konaklama, hediye alma, Varna
gidiş dönüş ulaşım dâhil: 300 TL! zaten bunun 150 TL si yol olduğunu hesaba
katarsanız çok az bütçe ile 2 günlük Varna gezisi planlayabilirsiniz :D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder